5 yılda ikinci bir Asaş yaratacağız

Nil Dumansızoğ[email protected]ş, 2022 yılında başlattığı pres hattı yatırımıyla vites yükseltiyor. 2025 yılının ortasında hayata geçmesi beklenen yatırımın tutarı 300 milyon Euro`ya kadar çıkacak. Avrupa`nın en büyük presini kuracaklarını belirten Asaş Genel Müdürü DERYA HATİBOĞLU, 5 yılda Asaş`ı farklı bir lige taşıyacaklarını söylüyor. Şirketin cirosunun 2`ye katlanacağını öngören Hatiboğlu, “Her şey planlandığı şekilde giderse 5 yılın sonunda hedefimiz, ikinci bir Asaş oluşturmak” diyor.Alüminyum sektörü pandemi sonrası kazandığı güçlü talepten sonra 2023 yılını parlak geçirmedi. 11 aylık verilere göre değerde yüzde 21, tonda yüzde 15 daralan sektörün iç pazarda da yüzde 25 düşüş yaşadığı düşünülüyor. Sektörün lider şirketlerinden Asaş da olumsuz tablodan etkilendi. Yaklaşık yüzde 15`lik bir kayıpla yılı 825 milyon dolarlık ciroyla kapattıklarını belirten Asaş Genel Müdürü Derya Hatiboğlu, 2024`ten daha umutlu. Yüzde 13-15 arasında büyüme hedefiyle 2024`te kaybı telafi edecek. 2022 yılında başlatılan 150 MN pres hattı yatırımınınsa orta vadede şirkete seviye atlatması bekleniyor. 100 milyon Euro yatırımla hayata geçen pres hattı, 2025 yılında faaliyete geçecek. Bu yatırımın en önemli katkısı ihracatta gözlemlenecek. Yüzde 50 olan ihracat payının yüzde 65`lere çıkmasını öngören Hatiboğlu, “Her şey planladığı şekilde giderse 5 yılın sonunda hedefimiz, ikinci bir Asaş oluşturmak. 5 yılın sonunda kapasite artışlarımızı yaparken dijitalin de desteğiyle Asaş`ı farklı bir lige taşıyacağız. Yatırımlarımız hayata geçtiğinde 5 yılın sonunda neredeyse ikiye katlanabilecek bir cirodan bahsedebiliriz” diyor. Derya Hatiboğlu`yla Asaş`ın 2024 planlarını, yeni dönem hedeflerini ve sektörün durumunu konuştuk: Alüminyum sektörü son birkaç yılı nasıl geçiriyor? Sektör, pandemiden çıktıktan sonra 2021`in ikinci yarısı ve 2022`nin ilk yarısında çok güçlü bir taleple karşılaştı ve ciddi büyümeler gerçekleştirdi. Avrupa`nın pandemiden çıkışa çok ciddi bir reaksiyon verememesi nedeniyle aslında Türkiye, buradan daha da büyük bir pasta aldı. O dönemde aynı zamanda Çin`e de anti-damping uygulamaları başlamıştı. 2023 ise diğer yılların aksine, ithalat ve ihracatın düştüğü bir yıldı. İhracat, ilk 11 ayda değerde yüzde 21,2, tonda yüzde 15 civarında azaldı. Euro/ dolar paritesi bir miktar lehimize çalıştı. Genelde satışlar Euro bölgesinde olduğu için Euro`daki artış, ihracat değerlerini de bir miktar artırıyor.  İhracattaki bu daralmanın nedenleri nedir?  En önemli neden, talepteki daralma. Özellikle Avrupa Birliği ve Amerika`daki merkez bankalarının faiz artırımları, talep üzerine ciddi bir baskı oluşturdu. İkincisi de LME (London Metal Exchange) fiyatındaki düşüş. LME, 2023 yılında, 2022`ye göre yaklaşık yüzde 17-18 civarında azaldı. Dolayısıyla hem talebin hem alüminyum fiyatının daraldığı bir yıl oldu. Yani 2023, sektör için çok parlak geçmedi.  İç pazarda nasıl bir tablo söz konusu?  Yurt içi pazarın yurt dışı pazardan daha fazla etkilendiğini düşünüyoruz. Bizde istatistikler maalesef sektörde çok rahat bulunmuyor. Ancak görünen tablo, yurt içinde hem deprem felaketi hem Çin`den gelen güçlü ithalat nedeniyle sektörün daha fazla etkilendiğini düşündürüyor. Tahminen dolar bazında yüzde 25`lere yakın bir daralma olduğunu tahmin ediyoruz.  2024 yılının sektör için nasıl geçeceğini düşünüyorsunuz?  2024`ün 2023`e göre biraz daha iyi olacağını düşünüyoruz. İhracatın yüzde 8-10 mertebelerinde büyüyeceğini öngörüyoruz. Her yıl umutla başlıyor, birtakım varsayımlarda bulunuyorsunuz. Bunlar, aslında çok optimist varsayımlar değil. Yani gerçekleşebileceğini düşünüyoruz ama dünyada da her an yeni bir krizle karşı karşıya kalıyoruz. Bu da talebi etkiliyor ama bizim ana senaryomuzda büyüme var.  Sektörün en büyüklerinden biri olarak nasıl bir 2023 yılı geçirdiniz?  Sorunlar nedeniyle bizim de ciromuz beklediğimiz seviyelere ulaşmadı. Bir önceki yıla göre döviz cinsinden yüzde 15, tonaj bazında yüzde 10`lar civarında bir düşüş sergiledik. Yılı 825 milyon dolarlık bir ciroyla kapatacağımızı tahmin ediyorum. Bütçelerimiz, 2022`nin biraz daha yukarısındaydı, ancak bizim açımızdan istediğimiz seviyelerde gerçekleşmedi. Dolayısıyla 2023, beklentileri çok karşılayan bir yıl olmadı. Ancak kriz yaratacak bir durum da söz konusu değildi, hatlar makul oranlarda çalışmaya devam etti.  İhracat, cirodan ne kadar pay alıyor?  İhracatın ciromuzdaki payı yüzde 48-52 arasında değişiyor. Yurt içi ve yurt dışı hep birbirini dengeleyerek gittiği için çok uzun yıllar boyunca şirket toplamında yüzde 50`ler mertebesindeyiz. 2024 için hedefimiz, ihracatı 2023`e göre yüzde 15 oranında artırmak. Yeni pazar arayışınız var mı? 90`dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Avrupa Birliği ile Kuzey Amerika, bizim ana pazarlarımız olmakla birlikte Şili, Arjantin gibi coğrafyalara da ihracatımız var. Ana hedefimiz, bu büyük coğrafyalarda daha çok derinleşmek ve farklı ürünlerimizi farklı müşterilere ulaştırmak. Bu sonuçlarla birlikte Asaş`ın sektördeki konumu nedir? Bizim 5 üretim birimimiz var. Alüminyum profil, alüminyum yassı mamuller, PVC profil, kompozit panel ve panjur. Sektördeki her şirket rakamını açıklamadığı için tam hesabını yapmak mümkün olmuyor ama profilde, yurt içinde yüzde 20`lik payla pazar lideri olduğumuzu düşünüyorum. Yassı mamullerdeyse en yeni, en modern tesislere sahibiz. Orada kimsenin üretemediği farklı ebatta ürünleri üretebiliyoruz. Orada da güçlü bir ikinciliğimiz var diyebiliriz. Geliştirmek istediğiniz alanlar var mı? Asaş, yıllar itibarıyla dikine entegrasyona çok inanmış bir şirket. Ürün gamına hep ilave katma değerli üretimi ekleyerek müşterilerimize komple çözümler sunmayı hedefliyoruz. Örneğin profilden hareket edecek olursak biraz daha mekanik işlem, talaşlı imalata yönelik katma değerimizi artırmak istiyoruz. PVC`de klasik kapı doğramanın dışına çıkarak bir miktar daha PVC`nin endüstriyel kullanıldığı alanlara yönelmek istiyoruz. Buradaki tüm amaç, rekabetten ayrışarak katma değerimizi artırmak ve müşteriye vermiş olduğumuz hizmetin karşılığını alabilmek. Sizi sektörde rakiplerinizden ayıran ürünleriniz var mı? Pencere-kapı sistemlerinde Türkiye`nin ilk “pasif house” sertifikasyonunu alan şirket olduk. Pasif house, tüm enerjisini kendi kendine yaratan ve bu enerjiyi ev içerisinde tutarak bir şekilde dışarıdan enerji kaynağına ihtiyaç duymayan ev demek. Almanya`daki bir kuruluş tarafından sertifikasyonu veriliyor. Bu da bizi rakiplerimizden ayrıştıran bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. İkinci olarak ilk defa 4 ton karbon eşliliği seviyesinde biyet üretimini başardık. Bazı müşterilerimiz çok düşük karbon ayak izli ürünler istiyor. Bu da bildiğimiz kadarıyla sektörde ilk. Üretim tesislerinizin kapasitesi nedir?Şu anda profilde 100 bin tonluk bir pres kapasitemiz ve bunu karşılayacak 120 bin tona yakın bir döküm kapasitemiz var. Yüzey işlemlerde 40 bin tonluk Türkiye`nin en büyük eloksal tesisine sahibiz. 25 bin tonluk bir toz boya tesise ve hadde tarafında 120 bin tonluk hadde ve 50 bin tonluk folyo kapasitesine sahibiz. Özellikle profil tarafında Türkiye`deki en büyük kapasitelere sahibiz. Onun da ötesinde, Türkiye`deki en büyük preslere sahip olmamız, bizi rekabette bir miktar ayrıştırıyor. Daha büyük kesitleri yapmamıza olanak sağlıyor. 2024 yılına nasıl başladınız, nasıl bir atmosferle iş yapacaksınız? 2024, daha olumlu bir havada başladı. Ama henüz talebin nasıl şekilleneceğini bilmiyoruz. Özellikle Avrupa Merkez Bankası ve FED`in hangi sıklıkta faiz indireceği bizi etkileyecek. Yurt dışındaki talep durumunu yakından izleyeceğiz. Bir de tüm Türkiye`nin konuştuğu, nitelikli iş gücüne erişim konumuz var. Elimizdeki nitelikli çalışanlarımızı mutlu ederek bağlılıklarını artırmak ve yeni nitelikli çalışanları bünyemize katmak, 2024`ün en önemli konularından biri. Hem beyin göçü var hem yeni nesilde bizim gibi sektörlere olan ilgi az. Dolayısıyla genç yetenekleri bünyemize katmakta sektör olarak sorun yaşıyoruz. Bu konuda da çok daha dikkatli adımlar atacağız. 2024`te şirket olarak en önem verdiğimiz konu, önceden başlamış olduğumuz yatırımları planladığımız şekilde, zamanda ve bütçeler içinde hayata geçirmek olacak. Ne kadarlık bir büyüme öngörünüz var? Yüzde 13-15 arasında bir büyüme hedefimiz var. Bizim sektör dağılımımız, yani müşterilerimiz biraz daha dengeli. Dolayısıyla bu bize bir miktar avantaj sağlıyor. 2022 yılında yeni bir yatırımı hayata geçireceğinizi duyurmuştunuz. Bu yatırım ne zaman faaliyete geçecek? 2022`de sözleşmemizi imzaladık. 2023, bunun finansmanının sağlanması ve altyapı hazırlıklarıyla geçti. Kurulumlar, bu yıl sonunda başlayacak. 2025`in ortası gibi hayata geçeceğini ümit ediyoruz. Ne kadarlık bir yatırımla tamamlanmasını öngörüyorsunuz? 100 milyon Euro civarında bir ekipman yatırımıyla başladık. Yatırımın tamamının 250-300 milyon Euro`ya kadar çıkacağını öngörüyoruz. Nasıl bir yatırım olacak?150 MN (Millions of Newton) yatırımla Avrupa`nın en büyük presini kuracağız. Bu pres, şu anda Türkiye`de üretilemeyen tren vagonlarının gövdelerinin, yan duvarlarındaki çatı raylarının tamamının Türkiye`de yapılmasını sağlayacak. Bu konudaki cari açığın yüzde 15`ine kadar katkıda bulunacağını düşünüyoruz. Bu tesis tam kapasiteye geçtiği zaman yaklaşık 500 kişi istihdam edecek. Dikişli ve dikişsiz borular, petrol arama tüpleri, gemilerde kullanacak olan profiller gibi üretimlerle çok katma değerli bir iş olacağını düşünüyoruz. İhracatınıza etkisi ne olacak? Buradaki üretimin yüzde 70-80`inin de ihracatta kullanılacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla bizim çok önem verdiğimiz göz bebeğimiz bir yatırım olacak. İhracatın cirodaki payını yüzde 60- 65`lere kadar çıkarmamızı sağlayacak. İnşaat, otomotiv raylı sistemler, ticari araçlar, enerji, ambalaj tüketim ürünleri ve denizcilik gibi çok farklı sektörlere hizmet veriyorsunuz. Gelirlerinizin dağılımı nedir bu işlere? Gelirlerin dağılımında yüzde 35`lik oran yapı grubunda. Yapı grubunun içerisinde bizim satmış olduğumuz doğramalar olmakla birlikte direkt yapı müşterilerimizin kullandığı diğer ürünler de var. Ulaşım/mobilite kategorisi de yüzde 35 civarında. Geri kalan yüzde 30 da diğer endüstriler. Hangi alanlarda işler daha iyi hangilerinde yavaşlama var?Yapı sektörü, 2023 yılında hem dünyada hem Türkiye`de ciddi şekilde daralma yaşadı. 2017`de yapı ruhsatları 200 milyon metrekarenin yukarısındaydı. Şu anda rakamlar 120 milyon metrekarelere geriledi. Birinci el satışlarda son 10 yıllık ortalama 500 binler civarındayken 2023`te 300 binlere düştü. Otomotiv, özellikle elektrikli araçlara geçişle birlikte daralmaya direnen bir sektör oldu. Normalde otomotivde de bir daralma var ama özellikle elektrikli araçlara geçiş bunu dengeledi. Ambalaj sektöründe, özellikle folyoda yurt dışında çok ciddi bir daralma gördük. O da ağırlıklı olarak Çin`in bu pazarlara bitmiş ürünleri satması kaynaklı oldu. Bizim müşterimiz ciddi rekabetlerle karşı karşıya kalıyor. Bence 2023`te direnen 2 sektör oldu. Otomotiv ve solar sektörü, diğerlerine göre daha iyi durumda kaldı. Siz yavaşlama olan alanlar nasıl telafi ediyorsunuz? Müşterimize ilave değerler sunarak oradaki payımızı artırmaya odaklanıyoruz. Örneğin bizim Almanya`da 2019`da yapmış olduğumuz bir yatırımımız vardı. Burayı lojistik merkezi olarak kullanıyoruz. Oradaki müşterimize yakınlığımızı kullanarak daha iyi lojistik hizmeti veriyoruz. 2024 yılında sizin bir CEO olarak ajandanızın en önemli 3 maddesi ne olacak? Tasarruf, verimlilik, müşteri ve çalışan memnuniyeti olmak üzere 3 başlığa odaklanıyorum. Verimlilik ve tasarruf bizim bir şekilde daralan pazarda rekabetçi olmamızın ve finansman ihtiyaçlarımızın azaltılmasına yönelik. Müşterinin memnuniyeti yine bu daralan piyasalarda müşterinin almış olduğu hizmetten memnun olup başkalarına yönelmemesini amaçlıyor. Çalışan memnuniyeti de yetenekleri elde tutmak ve bulmakla ilgili. Bir de sürdürülebilirlik konusu var. Sınırda karbonu düzenlemesinin getireceği potansiyel negatif etkilerden arınmak önemli. Önümüzdeki 5 yıl için hedefleriniz nedir? 5 yıl sonra nasıl bir Asaş göreceğiz? Her şey planladığı şekilde giderse 5 yılın sonunda bizim hedefimiz, ikinci bir Asaş oluşturmak. Yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan enerjisini sağlayan, yüzde 100 yeşil enerjiyle faaliyet gösteren, çalışanların şirkete çok daha bağlı olduğu, müşterilerin Asaş`la çalışmanın farkını daha çok hissettiği bir Asaş göreceğiz. 5 yılın sonunda kapasite artışlarımızı yaparken dijitalin de desteğiyle Asaş`ı farklı bir lige taşıma hedefimiz var. Yatırımlarımız hayata geçtiğinde 5 yılın sonunda neredeyse ikiye katlanabilecek bir cirodan bahsedebiliriz.CİDDİ KAPASİTE FAZLASI VARFİYAT BASKILANIYOR 2021 sonu ve 2022 başındaki güçlü talep, yatırımcıların iştahını kabarttı. Bu nedenle Türkiye`de çok ciddi bir kapasite fazlası oluştu. İç tüketimin neredeyse 3,4-4 katı kadar kapasite var. Özellikle biyet döküm tesislerine inanılmaz yatırımlar yapıldı. Biyet fiyatları, LME+ 1.000`lerden şu anda LME+300`lere geriledi.İHTİYACIN ÇOK ÜZERİNDE Dolayısıyla tüm sektör, bu kapasitelerin dolabilmesi için ihracata çok ciddi şekilde ihtiyaç duyuyor. Eğer yurt dışında bir talep duraksaması ya da daralması olursa ister istemez bu tüm sektörü derinden etkiliyor. Çünkü iç piyasanın ihtiyacı, kişi başına 17 kg kullanım nedeniyle yurt dışına göre çok daha az.“TESİSLER BOŞ DURUYOR” Türkiye`de kapasite kullanım oranlarının yüzde 60-65`ler düzeyinde olduğunu tahmin ediyorum. Bunun idealinin normalde 75-80 olmasını bekleriz. Ama şu anda kullanılmayan presleri de dikkate alırsak o kapasite belki bir miktar daha da fazla. Maalesef o tesisler bomboş duruyor. Kullanılmayan çok tesis olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de kapasite kullanım oranları düşüyor, fiyatlar baskılanıyor, yatırımların geri dönüşü olmuyor.CİRONUN YÜZDE 15'İ YATIRIMA GİDECEKKATMA DEĞER ÜRETECEK Bu yıl ciromuzun yüzde 15`i civarında bir yatırım olacağını düşünüyoruz. Yani 100- 120 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Yatırımlarımız 3 gruba ayrılıyor. Öncelikle büyüme ve katma değer yatırımları adını verebileceğim büyük bir grup var. 150 MN pres hattı ve soğuk hadde yatırımları ana odağımızda. Bunun yanında kapasite artışı ve mekanik tezgah yatırımları da var.SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GÜNDEMİ 2026`dan sonra karbon değerleri belli bir miktarın üzerinde olan şirketler, ilave vergiler ödemek durumunda kalacak. Sürdürülebilirliği her şeyin merkezine alarak karbon ayak izimizi azaltma faaliyetlerini sürdürmek 2024`te de çok önemli bir konu olacak.DİJİTALLEŞMENİN KATKISI Üçüncü olarak dijitalleşme yatırımları odağımızda. Onu da sürdürülebilirliğin ana bileşeni olarak görüyoruz. Ölçümler, alınacak olan aksiyonlar, makinalardan veri okuyarak enerji tasarrufu sağlama gibi konularda dijitalleşme yatırımlarının bize ciddi faydası olacağını düşünüyoruz.2024'ÜN EN ÖNEMLİ GÜNDEMİÇİN ETKİSİ Sektörün en önemli sorunlarından biri, Çin`den gelen güneş paneli profillerinin artarak devam etmesi. Bu alanda Türkiye`nin toplam kullanımının 20-25 bin ton olduğunu tahmin ediyoruz. 2023 yılının ilk 11 ayında Çin`den gelen bu ürünlerin, 14 bin tona ulaştığını düşünüyoruz. Dolayısıyla bu gidiş devam ederse sektör buradan bir yara alabilir. FİNANSMANA ERİŞİM Finansmana erişim ve finansmandaki maliyet gündemdeki en önemli konulardan biri. Türkiye`deki şirketler, Türkiye`nin risk pirimi nedeniyle Avrupa`daki rakiplerine göre daha yüksek borçlanma oranlarıyla karşı karşıya kalıyor. Bu da toplam maliyet üzerinde ciddi bir etki yaratıyor. Talep konusu yine masanın üzerinde durmaya devam ediyor. Yassı alüminyumda 2023`ün ikinci yarısına göre daha iyi bir taleple karşılaştığımızı görüyoruz. Profilde hala durgunluk devam ediyor. AR-GE`YE ÖNEMLİ PAY Önem verdiğimiz ve devam edeceğimiz bir alan da Ar- Ge. Avrupa Birliği projelerinde 8 aktif devam eden projemiz var. Avrupa Birliği`yle aktif proje yapan şirketler arasında altıncı sıradayız. 2023 yılında yaklaşık 60 milyon TL`lik bir bütçe ayırdık.

Capital İş Dünyası
.
2 hafta önce
Haber Detayı

Zaman kaybı formülü

Capital İş Dünyası
.
2 hafta önce
Tüm Haberler
istanbul escort