Kıymalı Pide

Kıymalı Pide

Çocukluk yıllarımda benim için zenginliğin ölçüsü ne yeni oyuncaklar, ne de cicili bicili yeni giysilerdi. Zaten çocukluğum da onların bir tekine bile kavuşamadan, mahalledeki bir iki zengin çocuğununkilere imrenerek bakmakla geçti. Bence zengin, kıymalı pide yaptırabilen, ziyafet ise, kıymalı pide yiyebilmekti. Bunda, tek maaşla geçinilen, 6 nüfuslu bir ailede yaşamak zorunda olmanın, bazen bir hafta-on gün, bol ekmekle sadece bir çeşit ot yemeği ile beslenmek mecburiyetinde kalmanın etkisi de vardı elbette. Halen içten içe ve anlamsız bir şekilde devam eden, zenginlere ve sürdürdükleri yaşam biçimine olan düşmanlık derecesindeki takıntımın ilk taşları da, sanırım o süreçte döşenmeye başlamıştı. Değerli Dostlar; Bu ay ki sohbetimize izninizle hiç laf kalabalığı yapmadan KIYMALI PİDE ’nin hikayesini anlatmakla başlayayım. 1965 veya 66’lı yıllar. O dönemde komşuluk ilişkileri şimdiki gibi anlamını yitirmeyip, ”ev alma komşu al” düzeyinde sürdürüldüğünden ve yangın evlerinin bahçeleri bugünkü gibi yüksek duvarlarla çevrili olmadığından, bitişik komşunun evine ne getirdiğini, ya görerek, ya da kokusundan anlıyorduk, av köpeklerini kıskandıran çocuk burunlarımızla.  Bitişik komşumuz Ormancı Hüseyin Dede, mesleğinin “avantajlarından” sonuna kadar yararlanan, 12 Eylül darbesinin hemen sonrası, ülkemizde ABD’nin yeminli ve katıksız uşaklığını yapan “Turgut”’un tanımladığı “işini bilen” hali vakti yerinde, midesi ile arası çok iyi memurlardan biri idi. O da, tüm dönem zenginleri gibi, fırında her hafta sonu mutlaka 2 çeşit pide yaptırır, bunlardan biri mutlaka kıymalı pide olurdu. Ormancı sepete doldurduğu pidelerle evine geçerken, sepetten gelen dumanı tüten kıymalı pide kokusu, sadece oyunlarımızı bozmakla kalmaz, moralimizi de bozar, ciğerlerimizi deler geçerdi. Eşi Şükriye babaannenin, verdiği, çocuk başına 1 dilim kıymalı pide düşen tabağı, aç gözlülük yapıp, kardeşlerimle paylaşmayarak tek başıma yediğim günleri hala dün gibi ve utanarak hatırlarım. Küçük kardeşlerimin ağabeylerinin yaptığı bu haksızlığa, itiraz edemeden ve ağızları sulanarak bakmaları,kıymalı pide yerken halen iç burkan bir anı olarak yerini alır. Aslında onların bakışlarına çok üzülürdüm ama, kıyıp ta bir dilimini bile vermezdim. İşte böyle bir pisboğazlıktı benim ki, nedeni sadece fakirlik olan! Şimdi çocukluğuma döndüğümde, ne Ormancı’nın bir zengin, ne de sofralarının bir ziyafet sofrası olmadığını, içten içe ona boş yere kızdığımı, bu düşüncenin bende sadece gördüklerimin oluşturduğu bir algı olduğunu anlayarak acı acı gülümserim.  Değerli Dostlar, insanı değerlendirirken içine düştüğümüz en büyük ve klasik yanılgılarımızdan biri de, onu, sadece dış görünüşü, kılık kıyafeti, sürdürdüğü yaşam biçimi ve kalitesinin bizde oluşturduğu algıya göre tartıya çıkarmamız. Ve bunu, o kimdir, nedir, nerden gelir, nereye gider, sevgileri, nefretler, azları, çokları nedir, anne babamıdır, hastamıdır ustamıdır, kaç günlük ömrü vardır, doğa dostumudur, hayvan düşmanımıdır, faşist midir, kominist midir, hümanist midir.Yazar mı, çizer mi, yontar mı, okur mu, oynar mı, oynatır mı? Bunlar ve daha binlerce sorudan bir veya bir kaçını bile sorma, ona ait hikayeyi dinleme zahmetine katlanmadan, sanki en üst düzey kalite kontrol uzmanı edasıyla basarız İYİ veya KÖTÜ mührünü. Ve bu derinlikten uzak subjektif ve sığ değerlendirmelerimizle de, belki de hayatta bulabileceğimiz en sağlam dostlar edinmekten ve en kalıcı dostluklar kurmaktan kendimizi alıkoyduğumuzun farkında bile olmadan, yanlış algılardan oluşturduğumuz mesnetsiz gerekçelerle ve yanlış insanlarla didinip durarak, yaşam denilen en kutsal ayrıcalıktan payımızı almadan ve yaşamış gibi yaparak, defolup gideriz dört kolluya binerek! Öncelikle hepimizin şu gerçeğin ayırdında olması gerektiğine inanıyorum. Bakmakla görmek asla aynı şey değildir. Görmemişe görmediğini, yaşamamışa yaşamadığını sadece anlatabilirsin, yaşatamazsın. O ancak yaşamdan edinebildiği algılarla onun edebiyatını yapabilir. Çünkü sana dayatılanla onun yolu bir defa bile kesişmemiş, aksine ona altın tepsi içinde sunulmuştur. Ama sürdürdüğü yaşam düzeyi, onun asla kötü veya yanlış insan olduğu anlamına gelmez. Ayrıca nasıl fakir, her şeyiyle bir onur abidesi değilse, her zengin de topyekün hırsızlıkla yaftalanamaz. İnsana yaraşmayan duygunun fakiri de zengini de olmaz. Bu bir kişilik ve karakter sorunudur. Eğer eleştiri oklarınıza bir hedef belirleyecekseniz, bunu dayanaktan uzak algılarla değil, doğruluğunu su götürmez gerekçelerle ortaya çıkmış, somut delillerin ışığında ve kimseye haksızlık etmeden gerçek emek hırsızlarına yapın. Yaşadığımız toplum, ülkenin ekonomik koşulları ve dünyayı ele geçirmiş bulunan vahşi kapitalist sistem gereği, bir çoğumuzun yolu zenginlik,lüks ve rahat yaşamla kesişmediği için, insana ait bir duygu olan kıskançlık da,maalesef süreç içersinde önce haset, sonra da nefret duygularına evrilerek birçoğumuzu servet ve varsıllığa düşmanı bireyler haline getirebiliyor ve bizlere emeksiz ve kısa yoldan zengin olmanın çarelerini aratabiliyor. Diyorum ki; Önce uçuk kaçık ütopik hayaller kurmaktan vazgeçin ve bunlara ulaşmak için sistemin size kurduğu hayatınızı karartabilecek tezgah ve komplolara karşı daima uyanık olun. Yaşam bir ticarettir ve ticarette alışveriş denilen kavramla hayat bulur. Hiç kimse ve hiçbir akıl, sizden bir şey almadan, size olanından tek bir parça vermez. Kimse kendini kandırmasın ve kimsenin de onu kandırmasına izin vermesin. Bize bu çağda dayatılan sistem içersinde, insanlığın tamamının mutluluk pastasından payına düşeni alması asla mümkün değil. Bu şimdilik mutlu sonla biten senaryolarla çekilen filmlere özgü bir final. Yani yerkürede yaşam var olduğu sürece,  bu döngü, az zengin, çok fakir, az mutlu, çok mutsuz şeklinde yinelenecek.  Yani rahmetli anamın deyimi ile,“eşeğin çalıştığı at için” olacak, “it üreyecek, kervan yürüyecek” bu işler böyle sürüp gidecek. Size tavsiyem zaten mevcut olanların yanına, insanların kaşına başına bakıp, yeni potansiyel sorunlar katacağınıza, az ve öz dostlarınızla, insanlardan ve yaşamdan beklentilerinizi asgari seviyeye çekerek, anı yaşayarak bu serüveni noktalamanız. İnanın sizin sorunlarınız kimsenin umurunda falan değil. En sağlam sandığımız duvarlar bile gün geliyor yıkılıyor. Dayanacaksanız kendinize dayanın.! Sevgi ile kalın.    Bekir Demirci

Gerze Postası
.
3 ay önce

Marka Olamadık!

Marka Olamadık!

Sevgili Okurlar,  Açık ve temiz bir yürekle "GERZE POSTASI" yöneticileri beni siz okurlarla buluşturmak için gazetelerine davet ettiler. Ben de nazik ve içten gelen bu çağrılarını kabul ederek;" DOKUNDUK" adı verdiğim köşemde siz okurlarla buluşmayı kabul ettim.  Öncelikle "GERZE POSTASI" kurucularına ve yetkililerine teşekkür ederim...  Sevgili Okurlar,  Ben ya da şöyle belirteyim: Bizim kuşak artık kemale ermiş, yaşını almış, yani gün görmüş yaşlı bir kuşağız!  Gençlerle bazen çatışmamız, yaşadıklarımızdan ve tecrübelerimizin çokluğundan kaynaklanır!  Bugün ben 82 yaşımı doldurmuş, 3 Şubat 2024 tarihinden itibaren 83 yaşından günleri harcamaya başlamış olacağım!  Bu nedenle eleştirilmekten çekinmiyorum ve korkmuyorum. İstiyorum ki, insanlarımızda eleştirilmekten korkmamalarını, çekinmemelerini ve eleştirilme, eleştirilmeğe alışmalarını dilemekteyim.  Sizlere "OKTAY AKTAŞ'IN" 2009 yılında yazdığı çok anlamlı ve güzel bir şiirini sunarak yazıma başlamak istiyorum! Şiirin adı Zaman... Hayatımızda zaman çok önemli ve değerlidir. Tabidir ki, yeterince zamana önem ve değer verebilmişsek!  ZAMAN  Ulan zaman!  Kulak ver de iyi dinle.  Doğduğumdan beri  Uğraşıyorsun benimle.  Yavaşlayacak yerde,  Çabuk geçtin.  Hızlanacak yerde,  Neredeyse durmayı seçtin!  Şimdi de,  Yolun sonundaki bu çıkışsız inişte,  Bari arkamdan itme!   Gidiyoruz işte...  Evet, bizler ya da bizden büyük kuşaklar bir bir bu dünyayı terk edip gidiyoruz. Gider ayak da siz yaşayanlara, ilçemizle ilgili kültür mirası inceliklerini bırakmak, ben kendi adıma istiyorum.  İlçemizdeki işletmelere sesleniyorum: İş yerlerinizden para kazanacaksınız. Ama helal para kazanmayı önce düşünün! Sizleri eleştirmek istiyorum:  Gerzemize has kültür ürünleri olan, kulak hamuru, cevizli-üzümlü nokullar, kıymalı nokul olmak üzere bunların hiçbirini aslına uygun yapmıyor, yapamıyorsunuz!  Herkese göre damak zevki deyip geçmeyin, geçiştirmeyin!  Üretimlerinizde uygun malzemeyi, yeterli düzeyde kullanın!  BORANAŞI'nın işletmeleriniz de yapıldığını hiç duymadım! Siz duydunuz mu? Belki evinizde de yapılmıyor olabilir!  Gerze'nin nohutlu ekmeği de meşhurdur! Nokul tipinde de nohutlu ekmek yapılır. Hiç yapan görmedim. Bu konu da bilgi isteyenlere verebilirim.  Hiçbir zaman nokul üzerine susam serpilip yapıştırılıp pişirilmez! nokul simit değildir! kıymalı nokul da börek değildir! Vıcık vıcık yağlı olmaz! cevizli-üzümlü nokulun yufkası açılırken, karanfil tunç havanda dövülür, una karıştırılarak yufka açılır. Aslı budur! Damak zevkini karıştırmayın! Hiçbir zaman uyduruk aslına uygun olmayan girişimlerden vaz geçin!  Gerek kıymalı, gerekse cevizli-üzümlü nokul üzerine yumurta sarısı, içine çörek otu karıştırılarak sürülür ve pişirilir.  Sayın işletmeciler, sütlü nokul da yaptığınızı hiç duymadım. Sorun öğrenin onu da aslına uygun yapın! Başka yerde bu nokul yapılmaz! Ürününüze sahip çıkın!  İşte görüldüğü gibi eksiğiniz oldukça çok! Ürünlerinizi şişirme yapmayın! Aslına uygun ve özelliğini hiç kaybetmeyin! Katlama yapan işletmeler, çok farklı ve de hiç mi hiç benzer özellikleri olmayan tat da halka sunum yapıyorlar! Çok yanlış! Kimisi kayış gibi sert! Çok katlı özelliği kimisinde hiç yok!  Para kazanmak elbet hedefinizdir! Sakın ola ki, şişirme yaparak halka sunum yapmayınız! Bu nedenle aslına uygun ürünleri ortaya çıkaramazsanız; marka da olamazsınız!  Hepiniz biliyorsunuz ki, kulak hamuru ve çeşitlerini, Çeşitli nokul çeşitlerini SİNOP MERKEZ sahip çıkarak "SİNOP MANTISI" adını vererek marka oldular!  Ya biz Gerzeliler kendi ürünlerimize sahip çıkamadık ve marka olamadık! Kimde ya da kimlerde kabahat dersiniz? Sinop merkezinin ne kulak hamuru ne de nokul kültürü vardır! İşte görüldüğü gibi kendi kültürüne sahip çıkamazsan gelir birileri senin geçmişten gelen kültürüne sahip çıkarak elinden alıverirler! İlçemizde olan işte budur!  İlçemizde" Kadın Girişimcileri KOOPERATİFİ "çok önemli ve yerinde bir girişim. Üretenden tüketiciye giden yolda güzel adımlar atılabilir!  Onlardan da istediğim, ilçemizdeki, işletmelere hem aslına uygun ürünleri üreterek örnek olmalı, hem de halka daha ekonomik şartlarda ürünlerini pazarlamalıdırlar!   Haksız mıyım?   Hoşça, dostça ve sağlıcakla kalın... Ali Vacit TOKMAK 

Gerze Postası
.
3 ay önce

Volkan Berber, Kişisel Gelişim ve Motivasyon Konferansı Düzenliyor

Volkan Berber, Kişisel Gelişim ve Motivasyon Konferansı Düzenliyor

Araştırmacı Yazar Volkan Berber düzenlediği Kişisel Gelişim ve Motivasyon Konferansı’na Gerze Halkı başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşlarını davet etti. Hukuki ve ahlaki yeterliliğe sahip olan liyakatli insanların, niyette, iradede, özde, sözde, fikirde, ve davranışlarında doğru ve sağlam kişisel gelişiminin ve motivasyonunun uzmanlarca ele alınacağı konferans, 12.02.2024 Pazartesi günü saat 13:30’da Sedat Işıdı Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılacak. Konferansın düzenleyicisi Araştırmacı Yazar Volkan Berber, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada; “Kişisel gelişim ve motivasyon konusunda gerçekleştirilecek konferansımıza katılımınızı bekliyoruz, tüm halkımız davetlidir” dedi.

Gerze Postası
.
3 ay önce

Hüseyin Yüksek'ten Dünya Kadınlar Günü'ne Özel Program

Hüseyin Yüksek'ten Dünya Kadınlar Günü'ne Özel Program

Gerze Belediye Başkanı Adayı Hüseyin Yüksek, yaptığı açıklamada, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla Gerze'deki kadınlar için özel bir gece düzenleneceğini duyurdu. Yüksek, ilçedeki tüm kadınları bu özel etkinliğe davet etti. yapılacak etkinliğin yeri ve saati ise sosyal medya üzerinden 29 Şubat günü paylaşılacak. Kadınlar Günü'ne özel bu etkinlik, Gerze'deki kadınların bir araya gelerek güzel bir gece geçirip, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamalarına olanak tanıyacak.

Gerze Postası
.
3 ay önce

Bülent Eryılmaz'dan Basın Açıklaması

Bülent Eryılmaz'dan Basın Açıklaması

Bülent Eryılmaz, Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa etmesinin nedenlerini açıkladı. İşte Eryılmaz'ın açıklamalarından öne çıkanlar: Sosyal medya üzerinden belediye başkanlığı aday adaylığı süresinde kendi görüşlerini ortaya koyduğu propagandaları öne sürülerek partiden ihraç edilmek istendiğini belirten Eryılmaz; Cumhuriyet Halk Partisi Üyeliğinden neden istifa ettiğini anlattı ve süreci şu şekilde açıkladı; “Biliyorsunuz epey bir zamandır CHP’den belediye başkan adayı gösterilebilmek için bir süreç yaşadık ve ben kazanamadım. Eski belediye başkanı olan aday adayının tekrar aday olarak seçildiği bir seçim oldu. Bunun hemen sonrasında geçen hafta bir tebligat aldım ve bir disiplin savunmasına ilişkin bir talepte bulunulduğunu gördüm. Beş, altı ay kadardır benim sosyal medya üzerinden yaptığım propaganda videolarının ya da propaganda amaçlı, belediyecilik bakımından eleştirel bulduğum ve kendi görüşlerimi ortaya koyduğum hem aday adaylığı süresince hem de eğer olursa adaylık süresince nasıl bir belediyecilik tasarladığımı ifade ettiğim video ve paylaşımlarda zülfü yâre dokunduğum iddia edilerek, partiden ihraç istemiyle ilçe başkanlığının benim hakkımda il yönetiminden talepte bulunduğunu duydum. Fakat ben bunu umursamadım. Çünkü yetkili mercilerce bu disiplin sürecinin gerçeği yansıtmadığının ya da cezalandırmayı gerektirecek bir nokta olmadığının fark edileceğini düşündüm. Dolayısıyla propagandamı yapmaya devam ettim. Fakat bu durum seni partiden atacağız mealli sosyal medya mecralarında ve partili sohbetlerde karşılaştığım bir handikap olarak benim karşımda durdu. Bir hafta kadar önce savunma istem yazısının da gelmesi de bardağı taşıran son nokta oldu. Gerze ilçe başkanlığının kararıyla disipline sevk edildiğimi içeren fakat suçlamanın ne olduğu bile yazılmamış olan bir savunma istem yazısı ile karşı karşıya kaldım. Ben eski bir emekli gümrük başmüfettişiyim. CHP’nin disiplin yönetmeliği, devlet memurları kanununun disiplin yönetmeliğinin aynısıdır.  Sadece devlet memurları kanununda aylıktan kesme cezası vardır. CHP’de aylık olmadığı için aylıktan kesme cezası da yok. Diğer cezalar, yani; durdurma, üyeliğin iptali, uyarma, kınama gibi cezalar mevcut. Bu cezaların hangileriyle suçlandığıma baktığımda bir ip ucu göremedim. Sadece benden savunmam isteniyordu. Yapılması gereken hiçbir prosedür gerçekleştirilmeden benden bir savunma istenmesi ve benim de üç sene boyunca karşılaştığım CHP’nin iş yapış şekillerindeki bu eksiklikler bardağı taşıran son damla noktasına geldi. Yani uyarma cezası ile başladığınız süreç, partiden ihraç noktasına kadar ilerleyebilecek bir süreçti. Partiden atılmamak anlamında ya da beni partiden atacak kadar yetkin görmediğim, önemli bulmadığım birtakım yöneticilerin, beni partiden atmış olması keyfini onlara vermemek için, Türkiye’nin kurucu değeri olarak saygı duyduğum Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlık yaptığı, Kuvayi milliyecilerin görev aldığı, dünyanın en eski partilerinden birisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ettim. “Son derece yetersiz yöneticilerin, benim temiz geçmişimi hiçe sayacak şekilde bana disiplin cezası verebilme keyfini onlara yaşatmak istemedim.” Bu istifam ön seçimi kaybettiğim için gerçekleşmiş bir istifa değildir. Ben ciddi bir adamım. 30 senelik bir devlet terbiyesine sahibim. Devlet memuriyetim içerisinde en ufak bir disiplin savunması dahi vermemiş bir devlet memuruyum. Çok da tehlikeli görevler yapmış olmama rağmen, mala değen görevler yapmış olmama rağmen herhangi bir soruşturmayla muhatap olmamış alnı ak, pirüpak bir devlet memuru emeklisiyim. Dolayısıyla son derece yetersiz yöneticilerin, benim bu geçmişimi hiçe sayacak şekilde bana disiplin cezası verebilme keyfini onlara yaşatmak istemedim. Yani bu durumun ön seçimle bir alakası yok. “Ön seçim adil değildi. Daha önce seçilemeyen ve bana göre yine seçilemeyecek bir aday adayını aday yaptılar” Ön seçim adil değildi. Fakat benim istifa edeceğim bir durum yoktu. Çünkü Cumhuriyet Halk Partililer bir tercihte bulundular ve o tercihleri neticesinde de daha önce seçilemeyen bana göre yine seçilemeyecek bir aday adayını aday yaptılar. Bunun sorumluluğu oy verenlere ait. Bunun içinde istifa etmeme gerek yoktu. Ben anayasal hakkı olan, oy verme hakkı olan vatandaş kimliğim ile gider oyumu kullanırım. Ama partiden atılma noktasına gelince tabi ki herkes kendi onuru, şerefi haysiyeti için yaşar, ben politikayı kendi kariyeri için yapanlardan değilim. Ben unvanlarında “inşaatçı” tabiri bulunan bir takım güç odaklarının uzantısı bir siyasetçi, bir politikacı değilim. Onun için de istifa etme özgürlüğümü ya da seçimlerde oy kullanma ehliyetimi etkileyen hiçbir durum yoktu. “Benden sonra yapılan istifaların doğrudan benim yönlendirmemle, benim liderliğimle bir alakası yoktur. Seçim sürecinin doğru yönetildiğine inanmadıkları için istifa etmeyi daha doğru bulmuşlardır.” Gelelim benimle birlikteymiş gibi görünen, beni desteklediğini düşündüğüm parti üyelerinin istifa etmesine, çoğunluğu benim üç, üç buçuk senedir birlikte politika yaptığım arkadaşlarımdır. Kendi kararlarını verebilirler zaten öle de olmuştur. Hiç birisine benimle birlikte hareket edin, ben istifa ediyorum haydi peşimden sizde gelin diye telkinde bulunulmamıştır. Bulunulmadığı için de bu yapılan istifaların doğrudan benim yönlendirmemle, benim liderliğimle bir alakası yoktur. Cumhuriyet halk partisinin işleyişini uygun bulmadıkları için, seçim sürecinin doğru yönetildiğine inanmadıkları için istifa etmeyi daha doğru bulmuşlardır. Çünkü birkaç tanesinin istifa cümlelerine tanık oldum o sebeple bu şekilde düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsilden uzak bir ilçe yönetiminin yönettiği bir seçim süreci ya da bir süreçte üye olmayı kendilerine uygun bulmamış olabilirler. Onun da faturasını bana kesmezseniz iyi edersiniz. "Bülent Eryılmaz için neden 30 Ağustos’da yönetim kurulu kararı ile ihraç edilme kararı alınmış ve Sinop’a gönderilmiş? CHP ilçe başkanı bunu açıklasın." Bir de ben istifamı yayımladıktan sonra CHP ilçe başkanı kendisiyle bir ilişiğimiz kalmamıştır diye açıklama yapmış. İstifa eden insanların ilişiğinin kalması için üyeliğinin devam ediyor olması gerekir. İstifa, insanların tek taraflı hukuki bir hakkıdır, ehliyetidir. Yani hiçbir kimsenin kabulüne, reddine, ya da onayına ihtiyaç duymaz. Bülent Eryılmaz olarak ben, istediğim her yerden medeni kanunun bana verdiği bu yetkiye istinaden istifa edebilirim. Ben istifa ettikten sora yapılan açıklama yersizdir. Esas olarak CHP ilçe başkanının böyle bir açıklama yapmak yerine neden Bülent Eryılmaz için 30 Ağustos da yönetim kurulu kararı ile ihraç edilme kararı alınmış ve Sinop’a gönderilmiş bunu açıklamasında fayda vardır. Detaylıca açıklayın, hangi sosyal medya paylaşımı zülfü yâre dokundu ya da sizin “inşaatçı” hamilerinizin hangisinde sıkıntı yarattı da sizi dürttü, bunu açıklayın. O zaman Gerze kamuoyuna sosyal demokrat CHP’yi seven, oy veren insanlara daha büyük hizmet etmiş olursunuz.”  

Gerze Postası
.
3 ay önce

AK Parti Adayları Yarın Açıklanacak

AK Parti Adayları Yarın Açıklanacak

AK Parti Sinop İl Başkanlığı, ilçe belediye başkan adaylarını açıklamak üzere bir aday tanıtım toplantısı düzenleyeceğini duyurdu.  Toplantı, 9 Şubat Cuma günü Sinop Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Açıklamaya göre, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Çevre Şehir ve Kültür Başkanı Çiğdem Karaaslan da bu toplantıya katılacak. Sinop'un merakla beklenen ilçe belediye başkan adayları, bu etkinlikte kamuoyuna duyurulacak. Aday tanıtım toplantısının detayları hakkında bilgi veren Ak Parti Sinop İl Tanıtım ve Medya Başkanlığı, etkinliğe tüm Sinop halkını davet etti.

Gerze Postası
.
3 ay önce

Gerze'den Çağırdığı Taksiyle Karısını Katletmeye Gitti

Gerze'den Çağırdığı Taksiyle Karısını Katletmeye Gitti

Sinop'ta görev yapan Uzman Çavuş M.C., dün sabah Gerze'deki bir taksi durağından çağırdığı taksiyle Elazığ'a giderek bir ay önce nikahlandığı Burcu Demir'i öldürdü. Yaşanan kadın cinayeti, dün sabah saatlerinde Elazığ’da meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, M.C.’nin psikolojik sorunları nedeniyle altı ay önce silahına el koyulduğu öğrenildi. Cinayetten bir gün önce birliğine giderek silahını aldığı ve kayınbabasını arayarak hakaret ettiği iddia edilen M.C., dün sabah ise Burcu Demir’i arayarak ona bir şey vereceğini söyleyerek aşağı çağırdı ve çalıştığı hastanenin önünde Demir’i katletti. Cinayetten sonra olay yerinden uzaklaştığı iddia edilen M.C.'nin yakalandığı öğrenilen bilgiler arasında.

Gerze Postası
.
3 ay önce

GER-SES Paketli Gıda Yardımına Devam Ediyor

GER-SES Paketli Gıda Yardımına Devam Ediyor

İhtiyaç sahibi insanların ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla kurulan GER-SES'in başkanı Bülent Eryılmaz, yeniden paketli makarna desteği sağlayacağını duyurdu Eryılmaz, 9 Şubat 2024 Cuma günü saat 11.00'den sonra Çarşı Mahallesi Medrese Sokak No: 4/B adresinde yoksul, işsiz ve muhtaç aileler için paketlenmiş makarna dağıtımının devam edeceğini bildirdi.

Gerze Postası
.
3 ay önce

AK Parti'nin Gerze Belediye Başkanı Adayı Belli Oldu

AK Parti'nin Gerze Belediye Başkanı Adayı Belli Oldu

AK Parti Gerze Belediye Başkanı Adayı Hüseyin Yüksek oldu. Yüksek, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimi’nde AK Parti’yi Gerze’de birinci parti yapmaya çalışacak. AK Parti Genel Merkezi tarafından Hüseyin Yüksek'e Gerze Belediye Başkanı Adaylığı'nın tebliğ edildiği öğrenildi. 16 Mart 2023 tarihinden bu yana bağımsız belediye başkanı adayı olarak çalışmalarını aralıksız sürdüren Hüseyin Yüksek, 11 aday adayını da kenara iterek sürpriz bir şekilde AK Parti'nin Gerze Belediye Başkanı Adayı oldu.

Gerze Postası
.
3 ay önce

TEMA Vakfı Okullarda Bilgilendirme Etkinliği Düzenledi

TEMA Vakfı Okullarda Bilgilendirme Etkinliği Düzenledi

TEMA Vakfı, çevre bilinci ve iklim değişikliği konularında farkındalığı artırmak için yürüttüğü eğitim programlarına bir yenisini ekledi. Gerze İlçe Sorumluluğu olarak düzenlenen "İklim Değişikliği Eğitim ve Farkındalık Projesi" kapsamında, Gerze'deki okullarda bilgilendirme etkinliği düzenlendi. 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı ikinci döneminde Gerze'de bulunan Atatürk İlköğretim Okulu, Gazi Mustafa Kemal İlköğretim Okulu ve Fatma Yüksek Anaokulu'nda toplam 161 öğrenciye yönelik eğitim verildi. Proje, TEMA Vakfı Gerze İlçe Sorumlusu Volkan Yaşar BERBER ve eğitimden sorumlu yardımcı Dr. Öznur Özden tarafından hayata geçirildi. Etkinlik kapsamında öğrencilere, mevsimler, iklim, iklim değişikliğinin sebepleri ve sonuçları, iklim değişikliğinin insan etkisiyle nasıl şekillendiği ve sürdürülebilir yaşam faaliyetleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Projenin ana hedefi, çocukların ve gençlerin çevre konularında bilinçlenerek daha sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları geliştirmelerine destek olmaktır. İlçe Sorumlusu Berber sözlerini Gerze ‘de daha büyük farkındalıklar oluşturmak adına kaygısı doğa ve çevreye dair olan herkesi ekiplerine aktif gönüllü olarak katılmaya davet ettiklerini, bu durumun kendilerine güç vereceğini dilemeleri durumunda kendilerine TEMA Vakfı  Temsilci/Sorumluları haritası olan https://www.tema.org.tr/temsilcilikler adresinden ulaşabilecekleri bildirdi.

Gerze Postası
.
3 ay önce
istanbul escort