Nazar değmesi ve kara kedi geçmesinin uğursuzluk getirdiğine dair inançlar kültürler arasında farklı şekillerde yer edinmiştir. İlk olarak, "nazar değmesi" olarak adlandırılan inanç, diğer dillerde "şeytan gözü" veya "şeytan bakışı" olarak da bilinir. Bebeğine yeni elbiseler giydiren bir anne, çarşıya gidip alışveriş yapar. Bu sırada bir başka kadın gelir ve bebeği sever. Eve döndüklerinde bebek ishal olur. Anne, bebeğinin ishal olmasını bu kadının "nazarının değmesine" bağlar. Dikkat ederseniz, burada bebeği seven kadının kötü niyeti yoktur. Nazar değmesi genellikle kıskançlık veya çekememezlikten kaynaklanır. Nazar değmesiyle ilgili en yaygın kabul gören görüş, gözdeki yansıma ile ilgilidir. Eğer karşınızdaki birinin gözlerine dikkatle bakarsanız, kendi görüntünüzün yansıdığını görebilirsiniz. Eski insanlar, sudan veya aynadan yansıyan görüntülerin kendi ruhları olduğuna inanıyorlardı. Bu yüzden, karşılarındaki insanın gözlerinde kendi görüntülerini görenler kendilerini tehlikede hissediyorlardı. Kara kedi geçmesiyle ilişkilendirilen uğursuzluk inancı da köklü bir geçmişe sahiptir. Mısır'da, kediler kutsal bir canlı olarak görülüyor ve ölüme karşı koruyucu olduklarına inanılıyordu. Ancak Ortaçağ Avrupa'sında, kedilerin siyah renkleriyle ilişkilendirilmesi ve onların cadılarla özdeşleştirilmesiyle bu inanç değişti. Kara kedilerin cadılarla işbirliği yaptığına ve kötü şans getirdiğine inanılmaya başlandı. Her iki inanç da kültürel geçmişten kaynaklanır ve zamanla farklı toplumlarda farklı yorumlara evrilebilir.