Ramazan ayı, mübarek günlerin ve gecelerin, sabır ve şükürle dolu saatlerin huzur içinde iftarı bekleriz ve bize sadece oruç tutmanın değil, aynı zamanda paylaşmanın, yardımlaşmanın ve birlikte olmanın önemini daha çok öğretir. Ramazanın ruhu, sıcak bir yaz gününde yaşanan ve kalpleri ısıtan bir olayla daha da anlam kazanır.Bu gün size kısadan hisse bir Ramazan günüden bahsedeceğim. Mahallemizde yaşlı ve yalnız bir adamdan bahsedeceğim. Yaşlı amcanın simi Ahmet Bey'di ve yıllardır kimseyle neredeyse hiç iletişim kurmazken ramazan ayının gelmesiyle birlikte, kasabanın camisine gidip gelmeye başlamıştı. Ahmet Bey amca her gün iftar vakti yaklaştığında, cebindeki az miktardaki parayla aldığı birkaç hurmayı caminin önünde yalnız başına yiyordu. Bunu mahallede fark eden Emre adındaki genç, Ahmet Bey'in bu hâlini fark ettikten sonra eve gidip durumu ailesiyle paylaştı ve onlar da ertesi gün, iftar vakti yaklaşırken, Emre ve ailesi, ellerinde büyük bir iftar sofrasıyla Ahmet Bey'in yanına geldiler. Ahmet Bey, başta şaşkınlık yaşasa da, gençlerin ve ailenin sıcak davranışları karşısında duygulandı. O akşam, Ahmet Bey, uzun yıllar sonra ilk defa bir iftar sofrasında, bir ailenin ve kasabanın gençlerinin arasında yer alarak hem yemekler paylaşıldı hem de kalpler. Sohbet edildi, dualar edildi ve hep birlikte oruç açıldı. O gece, Ahmet Bey, yalnızlığın ve unutulmuşluğun, paylaşmanın ve birlik olmanın gücüyle nasıl yenilebileceğini gördü. Burada bahse konu anlatmak istediğim Ramazan ayının sadece kişisel bir arınma ve ibadet dönemi olmadığını, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın da önemini vurgular. Bir hurma, bir tabak yemek ya da bir bardak su, paylaşıldığında değer kazanır. Ramazan, bize küçük adımlarla büyük kalplere dokunabileceğimizi hatırlatır. Bu kısadan hissede bahse konu Ahmet Bey amcanın yüzündeki tebessüm ve kalbindeki huzur, Ramazan ayının gerçek mesajının; paylaşmak, yardımlaşmak ve birlikte olmak olduğunu bir kez daha kanıtlar niteliktedir. Ramazan, bizi bireysel ibadetlerin ötesine taşıyarak, toplum olarak birbirimize yakınlaşmamızı sağlayan manevi bir köprüdür. Bu kısadan hissede Emre denen mahallenin genci Ahmet Bey amcaya bilinçle yaklaşıp onun toplumsal dayanışmada birliktelik göstermesini aynı zamanda paylaşmasını öğretmektedir. Ramazan ayı önemlidir ama her ay müminler manevi bir yükseliş ve içsel bir arınma fırsatı kendilerine yaratmalıdırlar. İbadet kişiyi sorumluluktan kurtarmaz; bunu kendisi için değil Allah'ın rızasını kazanma amacıyla yapması gerekir.